HER ŞEYİN BİR ÖTESİ VARDIR

Hepimiz öte tarafından kuşatılmışızdır. Bu öte, Tanrı denilen şeydir; bu öteye ulaşılması gerekmektedir. O içerde, dışarda; her zaman oradadır. Eğer bunu unutursan... normalde unutuyoruz, çünkü öteye bakmak çok rahatsız edici ve zahmetlidir. Sanki bir uçurumdan aşağıya bakıyormuş gibi, insan titremeye başlar, midesi bulanır. Uçurumun farkına vardığın an titremeye başlarsın. Kimse uçuruma bakmaz; gerçeği görmezden gelip, başka yönlere bakarız. Gerçek bir uçurum gibidir, çünkü gerçek büyük bir boşluktur. Sınırları olmayan engin bir gökyüzüdür. Buda durangama der... ötesi için kendini hazır tut. Asla sınırların içinde hapis kalma, her zaman sınırların ötesine geç. İhtiyacın olduğu zaman sınırları sen yap ama onun ötesine geçeceğini hiçbir zaman unutma. Asla hapishaneler yaratma.




Bizler çok çeşitli zindanlar yaratırız: ilişkiler, inançlar, dinler; bunların hepsi birer hapishane. Vahşi rüzgarlar esmediği için insan rahatlık hisseder. Korunduğunu sanır; ama bu sahte bir korumadır çünkü ölüm gelip seni öteye sürükleyecektir. Ölüm gelip seni öteye sürüklemeden önce, sen kendin git.



Bir hikâye:



Bir Zen rahibi ölmek üzereydi. Çok yaşlıydı, tam doksan yaşında. Birden gözlerini açıp "Ayakkabılarım nerede?" diye sordu.



Öğrencisi atıldı: "Nereye gidiyorsunuz? Çıldırdınız mı? Ölmek üzeresiniz, doktor hiçbir umut kalmadığını söyledi; sadece birkaç dakikanız kaldı."



Rahip yanıtladı: "O yüzden ayakkabılarımı istiyorum: Mezarlığa gitmek istiyorum çünkü hiçbir yere götürülmek istemem. Kendim yürüyerek gideceğim ve ölümü orada karşılayacağım. İnsanların beni taşımasını istemiyorum. Beni bilirsin... Şu ana kadar kimseye yük olmadım. Dört kişinin beni mezarlığa taşıması çok çirkin bir şey olur. Hayır."



Mezarlığa yürüdü. Bununla da kalmadı, kendi mezarını kazdı, içine uzandı ve öldü. Bilinmeyeni kabullenen ne büyük bir cesaret, tek başına gidip öteyi sevinçle karşılayan bir cesaret! O zaman ölüm dönüştürülür; o zaman ölüm, ölüm olmaktan çıkar.



Bu kadar cesur bir insan asla ölmez; ölüm yenilgiye uğramış olur. Bu kadar cesur bir adam ölümün ötesine geçer. Tek başına öteye giden bir adam için, öte asla ölüm gibi olamaz. O zaman sevinçle karşılanacak bir şeye dönüşür. Eğer öteyi sevinçle karşılarsan, öte de sana kucak açar; öte seni taklit etmeye başlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder